İran müzikleri serimizin (şimdilik) son listesini paylaşıyoruz sizlerle. İlk iki listemizde İran dışında yaşayan müzisyenlerin müziklerine kulak vermiştik. Serimizi İran’da yaşayan müzisyenlerin müziklerini paylaşarak noktalandıralım istedik. İran’da yaşayan müzisyenlerden bahsetmek oldukça büyük bir cümle, bunun farkındayız. İran’ın geleneksel ve günümüz müziğinin tamamını bu listeyle anlatmak gibi bir hedefimiz de iddiamız da yok. Oldukça sade kısa ve özet bir liste hazırladık. Dinlemekten keyif aldığımız İranlı müzisyen ve grupların bir kısmını da olsa sizlerle paylaşmak tek amacımız. İyi dinlemeler dileriz…
- Rastak Ensemble
Rastak Ensemble hepsi birbirinden kıymetli müzisyenlerden oluşan keyifli bir grup. Grubu oluşturan müzisyenlerin hepsi İran’ın en iyi sanat okullarından mezun ve geleneksel İran müziği araştırmalarına gönül vermişler. İran’da konuşulan bütün dillerde şarkıları kendi tarzlarında yorumlayan grup 1997 yılında kurulmuş. Grubun şarkıları kadar sahne performansları da takdire şayan. Biz de sizlerle grubun enerjisi yüksek, dinleyenin izleyenin kanını hızlandıran bir performansını sizlerle paylaşıyoruz. Nevruz’u (Norouz, Newroz, Nowruz) en güzel anlatan bahar gibi bir şarkı. Bizler de sizlerin Nevruz’unuzu bu şarkı vesilesi ile kutluyoruz.
Not: Dinlemekle kalmayın izleyin de..
Rastak- Sornaye Norouz
- Shams Ensemble
Grup Kaykhosro Pournazeri tarafından 1977’de kurulmuş. Geleneksel İran ve Kürt müziğini icra eden grup yoluna Tanbur-i Shams adı ile başlamış, geleneksel İran sazlarının gruba eklenmesinden sonra Shams Ensemble ismi ile devam etmiş. Grup Pers müziğinin neredeyse tüm geleneksel enstrümanlarının müthiş bir uyum içinde icra ediyor. Bu ahenge vokallerin uyumu da katılınca dinlemeye doyulmayan bir müzik ziyafeti ortaya çıkıyor.
Grubun icra ettiği eserler Rumi şiirlerinden oluşuyor ve müzikler kendilerine (büyük çoğunlukla Kaykhosro Pournazeri’ye) ait.
Grubun Kervanbaşı- Sareban yorumunu sizlerle paylaşıyoruz.
Shams Ensemble- Sareban
Ey gökyüzü; ne zamana kadar dönüp duracaksın? Unsurların dönüşünü seyret!
Su da sarhoş, rüzgar da sarhoş, toprak da sarhoş, ateş de sarhoş!
Görünüşte hal böyle! Ya iç yüzdeki hal?!
Onu hiç sorma! Ruh da sarhoş,akıl da sarhoş, vehim de sarhoş, sırlar da sarhoş!
Bu da grubun muazzam perküsyon performansı.
- Shahram Nazeri
1950 yılında Kermanshah da doğan Nazeri Dünya’da en çok bilinen İranlı sanatçılardan biridir. Klasik İran müziği şarkıları seslendiren tenor sanatçıya İranlı Pavarotti benzetmesi yapılmıştır. Küçük yaştan itibaren müzikle iç içe büyüyen ve eğitimler alan sanatçı uzun yıllar boyunca Sadii şiiri üzerine çalışmıştır. Daha sonra Mevlana şiirlerini çalışan ve icra eden Shahram Nazeri Konya Mistik Müzik festivali sonrası verdiği bir röportajda Türkiye’de Mevlana algısı ve müziği üzerine aşağıdaki yorumu yapmış:
“Bana göre Türkiye’deki Mevlevi müziği durağan ve heyecansız bir niteliğe sahip. Oysa Mevlânâ’nın çok heyecanlı, hareketli bir dünyası var. Sözgelimi ney sesi sizin için ölümü çağrıştırıyor. Çünkü siz Mevlânâ’nın ölüm anlayışını öyle yorumluyorsunuz. Oysa Mevlânâ’nın ölüme yaklaşım tarzını ben farklı anlıyorum. Bildiğiniz gibi Mevlana ölümü kavuşma olarak görüyor, ona karşı çıkıyor, yeniden yorumluyor. Bu nedenle ben Mevlânâ’nın müziğinin coşkulu, hamasi, yani lirik olması gerektiğini düşünüyorum.”
Sanatçının performansları bahsettiği gibi son derece lirik ve coşkulu. Kendisini dinlerken enerjisi ile insanı hipnoz edebilir. Biz de sizlerle dinlerken hipnoz olabileceğiniz bir icrasını paylaşıyoruz.
Shahram Nazeri- Sheyda Shodam
Bana “kiminsin” diyorsun. Ben ne bileyim!
Neden deli divanesin diyorsun. Ben ne bileyim!
Bana “bu acizlikle neden bana âşık olmaya azmediyorsun” diye soruyorsun
Ben ne bileyim!
Ben senin aşk denizinin dalgasındayım
Bana “sen neredesin” diye soruyorsun
Ben ne bileyim!
- Mohammad Reza Shajarian
1940 Mashhad doğumlu sanatçı küçük yaşta müzikle tanışmıştır. Annesinin tarafından hat sanatı ile tanıştırılan Shajarian müzisyen kimliğinin yanı sıra başarılı bir hat sanatçısıdır. Müziğe ise 4 yaşında babasının teşviki ile başlamıştır. Geleneksel müziği daha iyi öğrenebilmek adına santur dersleri almış ve 20 yaşına geldiğinde Faramarz Pavyar’ın öğrencisi olmuştur. Shajarian Tahran Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nde ders vermiş ve bir süre İran Ulusal Radyo Televizyon Kurumu’nda çalışmıştır. 50 den fazla albüm çalışması olan sanatçı deyim yerindeyse sayısız eser seslendirmiştir. Büyüleyici sesi ile seslendirdiği bir kayıt. “Yağdır ey bahar bulutu”
Muhammed Rıza Şeceryan – Morghe Sahar
…
Yağ üzerine dağların
Ey yağmur!
Ovaların ve çöllerin
Sevgilinin al dudaklarının kızıllığına
Uzaklardaki âşıkların hatırasına
Mezarı olmayan maksuda ermiş âşıklara
Bonus:
Yönetmen Nacer Khemir’in çöl üçlemesinin son filmi olan Bab’ Aziz filminden bir müzik. Mevlana’nın Man o to (sen ve ben) şiirinden bestelenen parçayı Ghazal Shakeri seslendirmiş ya da hayat vermiş desek daha doğru olur. Zaten mükemmel olan sözler ancak bu mükemmellikte yorumlanabilirdi herhalde. Keyifli dinlemeler..
Saadet zamanı: avluya doğru oturmuşuz, sen ve ben
Endamımız çift, sûretimiz çift, rûhumuz tek, sen ve ben
Bulandıran palavralardan âzâde, gamsız bir keyif, sen ve ben
Sen ve ben, ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden
Kaynakça
http://www.tutunamayanlar.net/muzik/arsiv/483-shahram-nazeri
http://mistikmuzik.com/?p=1200